24 Aralık 2008 Çarşamba
''Hakeme patlatacaktım''
Galatasaray ile oynanan derbi maçı sonrası sahaya giren Beşiktaş yöneticisi Bülent Deriş, hakem Cüneyt Çakır için çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ali Sami Yen Stadı’ndan 4-2’lik mağlubiyetle ayrılan Beşiktaş’ta fatura hakem Cüneyt Çakır’a kesildi. Maçın son düdüğüyle birlikte sahaya giren yönetici Bülent Deriş, olay yaratacak açıklamalarda bulundu. İşte Deriş’in gündem oluşturacak sözleri:
-''TRABZON GİBİ Mİ YAPALIM?''-
''Süleyman Seba döneminde şerefli ikincilikleri hakemler yüzünden aldık. Bilgili döneminde bir maçta 5 kırmızı kart gördük. Geçen sene 15 puanımızı çaldılar. Bu sezon başımıza gelenler belli, her maçta gaspa uğruyoruz. Efendilik yapıyoruz diye mi, başımıza bunlar geliyor! Fenerbahçe kollanıyor, Galatasaray zaten hakemlerle gidiyor. Beşiktaş orta malı mı! İnönü’de hakemleri çiçeklerle, meyvelerle karşılıyoruz, güler yüzle uğurluyoruz. Elimize sopa alıp, hata yapanı tekme tokat darp edip mi gönderelim! Trabzon, ‘Bundan sonra seyirciye sahip çıkamayız’ dedi, Eskişehir maçında yaşananları gördük. Biz de mi aynısını yapalım? Yoksa çekip, gidelim mi? Ancak konu bizimle ilgili değil. Süleyman Seba döneminden bu yana haklarımız gasp ediliyor. Bizi hafife alanlar, altımızda ezilecekler...''
-''TAHRİK ETMEK İÇİN UĞRAŞTI''-
''Derbinin ardından saha içerisine kadar indik ve hakem Cüneyt Çakır’ın yanına gittik. ‘Nasıl böyle maç yönetirsin, böyle hatalar olur mu?’ diye sorduk. Kesinlikle sert bir tavrımız olmadı. Ancak adam pişkin pişkin gülerek, “Ne var ki... Olur böyle şeyler” diyerek bizimle dalga geçti, bizi tahrik etti. Şimdi çok pişmanım. Keşke farklı dilden konuşsaydım. Ağzının ortasına bir tane patlatsaydım ki, bundan sonra o düdüğü bir daha çalamasın! Yeter artık, bizi delirttiler...''
-BEŞİKTAŞ NEDEN İSYAN EDİYOR?-
Son iki sezonda tartışmalı hakem kararları nedeniyle tepki gösteren Beşiktaş, Galatasaray maçı sonrasında tam anlamıyla isyan bayrağını açtı.
FANATİK, Siyah-Beyazlılar’ın isyan ettiği hakem kararlarını araştırdı.
İşte Beşiktaş maçlarında çalınan tartışmalı düdükler:
Geçen sezonun 5. haftasındaki Ankaraspor maçında Tello’nun vuruşu filelerle buluştu, ancak hakem Nobre’nin elle dokunduğu gerekçesiyle golü iptal etti. Sonuç: Ankaraspor-Beşiktaş: 0-0
Geçen sezonun 7. haftasındaki Galatasaray derbisinde, Sarı-Kırmızılılar’ın gol bulduğu korner ve penaltı tartışma yarattı. Sonuç: Galatasaray-Beşiktaş: 2-1
Geçen sezonun 9. haftasındaki Trabzonspor maçında, Rüştü cezaalanı dışında topa göğsüyle dokundu, hakem kırmızı kart gösterdi. Kaleye Bobo geçti. Sonuç: Trabzonspor-Beşiktaş: 2-3.
Geçen sezonun 11. haftasındaki Fenerbahçe derbisinde, 90+3’te Higuain golü attı. Ancak hakem, Bobo’nun faul yaptığı gerekçesiyle golü iptal etti: Sonuç: Fenerbahçe-Beşiktaş: 2-1.
Geçen sezonun 27. haftasındaki Büyükşehir Belediye maçında, rakibine yumruk attığı gerekçesiyle Bobo kırmızı kart gördü. Brezilyalı 4 maç ceza aldı. Sonuç: Belediye-Beşiktaş: 2-1.
Geçen sezonun 30. haftasındaki Gençlerbirliği OFTAŞ maçında Serdar Özkan ceza alanı içerisinde düşürüldü. Ancak hakem devam kararını verdi. Sonuç: Beşiktaş-OFTAŞ: 0-1.
Bu sezonun 5. haftasındaki Belediye maçında, Nobre’nin attığı gol kaleciye faul, Delgado’nun attığı gol rakibe faul gerekçesiyle sayılmadı. Sonuç: Belediye-Beşiktaş: 1-1.
Bu sezonun 13. haftasındaki Fenerbahçe derbisinde hakemin Cisse’ye gösterdiği kırmızı kart, Siyah-Beyazlılar’ı isyan ettirdi. Sonuç: Fenerbahçe-Beşiktaş: 2-1.
Ve bu hafta... Hakem Cüneyt Çakır’ın ilk golde faul çalmaması, Delgado’ya gösterdiği ikinci sarı kart ve çaldığı ikinci penaltı Siyah-Beyazlılar’ı çıldırttı. Sonuç: Galatasaray-Beşiktaş: 4-2.
''Boğa'', Kartal oluyor!
Maddi sorunlar nedeniyle Kocaelispor'dan ayrılan ve Konyaspor´un da istediği Serhat Akın, yeşil-beyazlıları şu sözlerle geri çevirdi: ''Teşekkür ederim, ancak Beşiktaş´la görüşüyorum''
-BONSERVİSİ ELİNDE-
Uzun süredir ismi Beşiktaş ile anılan Serhat Akın, sonunda Kartal oluyor. Anderlecht forması giyerken ağır bir sakatlık geçiren ve futbol yaşamı tehlikeye giren golcü oyuncu, sezon sonunda Kocaelispor’un yolunu tutmuştu. Ancak Körfez ekibinde aradığını bulamayan ve bir türlü parasını alamayan gurbetçi futbolcu, sözleşmesini feshedip yeşil-siyahlılardan ayrılmıştı. Şu anda bonservisi elinde olan Serhat Akın’a tam anlamıyla teklif yağıyor.
-''MUSTAFA HOCA ÇAĞIRDI''-
Almanya'da bulunan Serhat Akın’ın kapısını, Süper Lig’de çıkış yakalamak isteyen Konyaspor’un çaldığı ve yeşil-beyazlıların gurbetçi futbolcuya cazip bir teklifte bulunduğu öğrenildi. Ancak Serhat, Konyaspor’u şu sözlerle geri çevirdi:
''Teklifiniz için teşekkür ederim. Ancak Beşiktaş’tan da teklif aldım ve bu öneriyi ciddi şekilde düşünüyorum. Eski hocam Mustafa Denizli’yle de görüştüm. Büyük ihtimalle Beşiktaş’a imza atacağım..''
Kartal'da 3 yolcu!
Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli’nin yollarını ayıracağını söylediği futbolcuların Bobo, Cisse ve Seriç olduğu, siyah-beyazlıların bu üç yabancıyı gönderip yerlerine bir forvet, bir de orta saha oyuncusu düşündüğü ortaya çıktı.
Galatasaray derbisi, Beşiktaş’taki elektrikli ortamı geriye getirdi. Geldiği ilk günden itibaren, “Şampiyonluğa inanmayan, büyük takımda bulunmanın ağırlığını taşıyamayan futbolcuyla işim yok” diyen Teknik Direktör Mustafa Denizli, Ali Sami Yen Stadı’ndaki yenilginin ardından kararını verdi.
Mustafa hocanın, fazla şans tanımadığı Seriç’in dışında, siyah-beyazlılardan gitmek istediği söylenen Bobo ile sürpriz bir ismi daha listeye koydu. Siyah-beyazlı ekibin çalıştırıcısının, Fener karşısında kırmızı kart gören Cisse ile de yollarını ayıracağı ifade edildi. Denizli’nin, bu üç yabancı dışında, yedekte bulunup da forma için kendini zorlamayan bazı oyuncuları da kadrodan göndereceği vurgulandı.
Geldiği ilk dönemde bu kadronun yeterli olacağını söylemesine rağmen, gönülden oynamayan ve kendilerine katkı sağlamayacak isimleri de göndermekten çekinmeyeceğini açık açık vurgulayan Mustafa Denizli’nin, gidenlerin yerine, biri yerli olmak üzere en az iki oyuncu alacağı ifade edildi. Öncelikli bölge olarak orta sahayı düşünen Beşiktaş Teknik Direktörü, buradaki zaafı giderdikten sonra golcü bir isme yöneleceği, bunun yanında sol kanada da bir takviye düşünüldüğü dile getirildi.
Beşiktaş’ın bu konudaki en büyük sıkıntısının ise parasal sorunlar olduğuna vurgu yapıldı. Transfer için mali kaynak bulmaya hazırlanan siyah-beyazlıların, mevcut kadroya olan borçlarını da ödemek zorunda olması, elini kolunu bağlıyor.
Beşiktaş'ta devre arası kamp programı netleşti.
İstanbul'da 27 Aralık Cumartesi günü ikinci devre hazırlıkları için toplanacak siyah-beyızlı takım, Fortis Türkiye Kupası grup maçlarından sonra Antalya Belek'te 1 hafta kamp yapacak.
İstanbul'da BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde çalışmalarını yapacak Beşiktaş, Fortis Türkiye Kupası'nda 6 Ocak'ta Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ile BJK İnönü Stadı'nda, 10 Ocak'ta ise deplasmanda Gaziantepspor ile karşılaşarak, grup maçlarını tamamlayacak.
Gaziantepspor ile oynayacağı maçtan sonra buradan Antalya'ya geçecek siyah-beyazlı takım, 1 hafta Belek'te kampa girecek.
Beşiktaş'ın kamp dönemi içinde 15 ve 17 Ocak 2009 tarihlerinde iki hazırlık maçı yapacağı bildirildi.
Beşiktaş'tan Serhat açıklaması!
Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi ve Ticaret A.Ş'den, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'na gönderilen yazıda, futbolcu Serhat Akın'ın transferiyle ilgili medyada yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığı bildirildi.
İMKB'ye gönderilen yazıda, şöyle denildi:
''Son günlerde basında yer alan Serhat Akın'ın transferi ile ilgili haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Şirketimiz ile futbolcu arasında herhangi bir görüşme yapılmamıştır.''
19 Kasım 2008 Çarşamba
Kartal çift kale maç yaptı!
Beşiktaş'ta operasyon!
13 Kasım 2008 Perşembe
Bandırma'da 'Karakartal' günü!
Bandırma Beşiktaşlılar Derneği'nin organize edeceği ''Karakartal'' günü, 14 Kasım Cuma günü gerçekleştirilecek.
Beşiktaş Kulübü yöneticileri Levent Erdoğan ile Nedim Sarsmaz'ın katılımıyla yapılacak organizasyon, sabah yapılacak mehter gösterisi ve Kartal Yürüyüşü ile başlayacak. Güreş ve satranç okullarının da açılacağı etkinlikler kapsamında doping ve uyuşturucu konulu panel düzenlenecek.Güney
Marmara'da yer alan çeşitli dernek üyelerinin katılımıyla yapılacak organizasyon, dayanışma gecesi ile sona erecek.
5 Kasım 2008 Çarşamba
Biri Boboya Dur Desin
Sık sık Suada´daki Quente Restoran´da buluşan Türkiye´deki Brezilyalılar arasında boğazına en düşkün ismin, fazla kilolarıyla dikkati çeken Bobo olduğu ortaya çıktı.
Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi, son yıllarda Türk Futbolu’nda da sayıları hızla artan Brezilyalı futbolcular, sık sık bir araya gelerek sohbet ediyor, hasret gideriyor. İstanbul’un üç büyük kulübünde forma giyen futbolcular, çok sık olarak Suada’da hizmet veren Quente Restoran’da buluşuyor. Diğer şehirlerdeki kulüplerde oynayan ve maç için bu İstanbul’a gelen oyuncular da, müsabaka sonrasında soluğu Brezilya’ya özgü et yemekleri sunan Quente’de alıyor.
Fenerbahçeli Alex, Roberto Carlos, Deivid, Gökçek Vederson, Galatasaraylı Lincoln ile Beşiktaşlı Bobo ve Nobre’nin aileleriyle beraber geldiği bu Boğaz’ın ortasında yer alan restoranın işletmecileri, futbolcuların hepsinin iştahlı olduğunu, ama Bobo’ya kimsenin yetişemeyeceğini söylüyor. Birbirinden çok uzak iki ülke mutfağının benzerliğine dikkati çeken işletmeciler, “Bobo’nun fazla kilolarından kurtulamamasının nedeni boğazına olan düşkünlüğü” tüyosunu veriyor.
30 Ekim 2008 Perşembe
Boğaz'ın Kartalı
Diario dergisi, Mustafa Denizli için, “Boğaz’ın Kartal’ı Beşiktaş’ı uçurmaya geldi” yakıştırmasını yaptı. Dergide, Denizli’nin siyah-beyazlı renklerle ilişkisinin Altay’da başladığına değinildi, ancak onu teknik direktör yapan renklerin sarı-kırmızı olduğu vurgulandı
Mustafa Denizli’nin Beşiktaş’ın başında yer alması, İspanyollar tarafından da ilgi çekici bulundu. Diario futbol dergisi, Denizli’nin siyah-beyazlıların başına geçmesiyle ilgili süreci, Jose David Lopez imzasıyla bir haber yorum yaptı, okuyucularına sundu.
Haberde, Mustafa hocanın göreve gelişi, “Boğaz’ın Kartal’ı Beşiktaş’ı uçurmaya geldi” yakıştırması yapıldı. Mustafa Denizli’nin Türkiye liglerinin en deneyimli ve en kaliteli hocalarının başında geldiğine dikkat çekilen yazıda, Beşiktaş’ın, ömrünü siyah-beyazlı renklere adamış birini takımın başına getirerek önemli bir operasyona imza attığı savunuldu.
Denizli’nin provokatif bakışları altında ironik bir kişiliği olduğunu savunan yazar David Lopez, hocanın üç büyükleri çalıştırma başarısını göstermiş ender bir kişilik olduğuna değindi. Mustafa Denizli’nin siyah-beyaz aşkının Altay’a kadar dayandığını ve o günden beri başka renklerle buluşmasına rağmen gönlünün hep siyah-beyazdan yana olduğunu hatırlatan yazar, Beşiktaş’ın aslında hocanın gerçek yuvası olduğunu belirtti.
Diario Futbol, Mustafa hocayı teknik direktör yapan renklerin, siyah-beyazdan çok sarı-kırmızı olduğunun altını çizerek, hocanın gerçek başarısının altında Galatasaray’ın yattığını iddia etti.
Haberde ayrıca Mustafa Denizli’nin proje adamı olmasına rağmen bunu pek fazla gösterecek ortam bulamadığına da dikkat çekildi, Beşiktaş’ta bu ortamı yakalayabileceği ve başarıyı da böyle kazanabileceği ifade edildi.
23 Ekim 2008 Perşembe
Batuhan, Zan ve Aydın Çok Zor!
Batuhan, Zan ve Aydın çok zor!
Turkcell Süper Lig lideri Beşiktaş, sahasında 24 Ekim Cuma günü Sivasspor ile yapacağı maçın hazırlıklarını sürdürdü.
BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde, teknik direktör Mustafa Denizli yönetiminde gerçekleştirilen ve bir saatlik bölümü basına açık olan idmanda siyah-beyazlı oyuncular, koşunun ardından minyatür kale maç oynadı. Minyatür kale karşılaşmada gol yiyen takımın oyuncuları ceza olarak şınav çekti.
İdmanın kalan bölümü basına kapatılırken, bu bölümde siyah-beyazlı takımın taktik ağırlıklı bir çalışma gerçekleştirdiği bildirildi.
Beşiktaş'ın bugünkü çalışmasına sakatlıkları süren Aydın ve Batuhan katılmadı. Sakatlığı bulunan Gökhan Zan, takımla koşu yaptıktan sonra tek başına çalıştı. Bağırsak enfeksiyonu geçiren Zapotocny de koşudan sonra çalışmayı bıraktı. Çek oyuncunun, yarından itibaren takımla çalışacağı öğrenildi.
Bu arada gribal enfeksiyonu geçen Seriç ise takımla birlikte idmanda yer aldı.
Öte yandan Batuhan ve Gökhan Zan'ın yanı sıra Aydın'ın da Sivasspor maçında oynamasının zor olduğu bildirildi.
Siyah-beyazlı takım, yarın basına kapalı gerçekleştireceği antrenmanla Sivasspor maçının hazırlıklarını tamamlayacak.
20 Ekim 2008 Pazartesi
En golcü Beşiktaş
Bu sezon 7 haftada rakip fileleri 14 kez havalandıran siyah-beyazlılar, 19 gol attıkları 2003-04 sezonundan bu yana en golcü dönemini geçiriyor.
Bu sezon 3. haftada golsüz berabere sonuçlanan Trabzonspor karşılaşması dışındaki tüm maçlarda gol atmayı başaran Beşiktaş 3 karşılaşmada 3'er, 2 maçta 2'şer, 1 maçta da 1 gol kaydetti.
Antalyaspor'u 3-2, Konyaspor'u 2-0, Gaziantepspor'u 3-0, Hacettepe'yi 2-1 ve son olarak da Gençlerbirliği'ni 3-1 yenen ''Kara kartallar'', Trabzonspor ile golsüz, İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile de 1-1 berabere kaldı.
-SON 5 SEZON-
Siyah-beyazlıların ilk 7 haftalar itibariyle son 5 sezonda attığı gol sayıları şöyle:
2004-05: 12
2005-06: 7
2006-07: 11
2007-08: 8
2008-09: 14
17 Ekim 2008 Cuma
Sağlamın Gidişine Futbolcular Üzüldü
Turkcell Süper Lig’de bu hafta deplasmanda Gençlerbirliği ile karşılaşacak olan Beşiktaş hazırlıklarını Ankara 19 Mayıs Stadı’nda sürdürdü.
Karşılaşmanın yapılacağı 19 Mayıs Stadı’nın çimlerinin suni olması nedeniyle maçtan üç gün önce Ankara’ya gelen Beşiktaş, 19 Mayıs Stadı’nda, teknik direktör Mustafa Denizli yönetiminde çalıştı.Denizli, antrenman öncesinde futbolcularıyla saha içinde yaklaşık 10 dakika süren bir görüşme yaptı. Antrenmanda, futbolcular, düz koşu ve ısınma hareketlerinin ardından, Rüştü ile Hakan’ın koruduğu kalelere verkaç ile şut çalışması yaptı. Denizli’nin talimatıyla, suni çim zaman zaman ıslatılırken ilk 50 dakikası basına açık olan antrenmana, sakatlıkları nedeniyle Ankara’ya gelemeyen Gökhan Zan, Serdar Özkan, Batuhan Karadeniz, Aydın Karabulut katılmadı.
"Sahaya uyum sağlamak için erken geldik"
Basın mensuplarının görüntü almasının ardından, basına kapalı devam eden antrenmanda Denizli’nin futbolcularıyla taktik bir çalışma yaptığı öğrenildi.Mustafa Denizli antrenman öncesinde yaptığı açıklamada, sahaya uyum sağlamak için erken geldiklerini belirterek, Gençlerbirliği karşılaşmasından galibiyetle ayrılmak istediklerini söyledi. Denizli sakat oyuncuların çokluğuyla ilgili bir soruya, "Takımda çok sayıda sakat futbolcu var. Her teknik direktör tam kadroyla çalışmak ister. Ama sakatlıklar ve cezalar futbolun içinde var. Sakatlıklar bizi etkilemez" şeklinde cevap verdi.
"Sağlam'ın gidişine üzüldüler"
Denizli, takım için sabit bir sistem düşünmediğini, maçın durumuna veya maçın gidişatına göre değişik sistemler deneyebileceklerini kaydetti.Gazetecilerin "Ertuğrul Sağlam’ın gidişine futbolcular üzüldü mü?" şeklindeki sorusuna ise Denizli, "Her takımda teknik direktörün takımdan ayrılması futbolcuları üzer. Ertuğrul Sağlam’ın gidişine de futbolcular tabiki üzüldü. Zaten üzülmeseler garip olurdu. Karşılıklı yaşanan ilişkilerden sonra bu normaldir. Futbolcuların, Ertuğrul Sağlam’ın gidişine üzülmelerine en çok ben seviniyorum. Bu, takımda sevginin olduğunu bir göstergesidir" yanıtını verdi.
26 Eylül 2008 Cuma
İlkler
*Ulu önder Atatürk'ün ilk ilgilendiği ve ziyaret ettiği Kulüp (1914).
*İlk kurulan Spor Kulubü (1903)
*ilk tescil edilen Spor Kulübü (1910).
*İlk spor tesisi ve lokali kuran Kulüp (Akaretler-1909).
*İlk resmi İstanbul Ligi şampiyonu (1924).
*İlk eskirim şampiyonu Kulüp.
*İlk atletizm şampiyonu Kulüp.
*İlk güreş şampiyonu takım.
*İlk voleybol şampiyonu takım.
*İlk Başbakanlık Kupası.
*İlk Federasyon Kupası.
*20 takım arasında yapılan ilk Türkiye Ligi'nde şampiyonu.
*Olimpiyatlara ilk defa bayan sporcu yollayan Kulüp (1936-Berlin).
*Ülkemizde ilk defa sahnede spor gösterisi ve jimnastik hareketi düzenleyen Kulüp (1910 / *Kadıköy Apollon Sineması).
*İlk sualtı sporları yapan Kulüp.
*İlk kıtalar arası seyahat yapan Kulüp (USA).
*İlk boks şubesi kuran antrenörler yetiştiren Kulüp.
*Türkiye'de dekatlon yarışları yapan ilk Kulüp.
*İstanbul'da ilk defa uluslararası güreş turnuvası yöneten Kulüp (1910-1911).
*İlk maraton müsabakasını kazanan sporcu "Maratoncu İbrahim".
*İlk "Atış Poligonunu" kuran Kulüp.
*Türkiye’de Engelli Şubesi olan ilk ve tek Spor Kulübü.
*Dünya’da ve Türkiye’de çocuk dergisi çıkartan ilk ve tek Spor Kulübü.
*Türkiye’de turizm şirketi kuran ilk ve tek Spor Kulübü.
*Türkiye’de sigorta şirketi kuran ilk ve tek Spor Kulübü.
*Türkiye Süper Kupası'nı (2006-2007 sezonu) kazanan ilk Spor Kulübü.
Başarılarımız
*Resmi Lig’de 18 maçta 18 galibiyet alan tek takım.
*Resmi Ligler’de en fazla "namağlup şampiyon" olan takım (7 Kez).
*Türkiye Ligi’nde "Namağlup Şampiyon" olan tek takım.
*Türk Milli Takımı'nı temsil hakkı verilen tek takım.
*Ambleminde AY-YILDIZ olan tek Kulüp.
*En fazla Centilmenlik Kupası alan takım (19 Kez).
*Genç Takımlar Futbol Ligi'nde en çok İstanbul ve Türkiye Şampiyonu olan Kulüp (30 Kez).
*Eskrimde Balkan şampiyonu olan Kulüp.
*19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı" fikrini ortaya atıp uygulamasını ve kanunlaşmasını sağlayan Kulüp.
*Grekoromen güreşi, öncelikle kulüplere, daha sonra da Türkiye'ye yayan Kulüp.
*Atletizm, eskrim, boks, basketbol, güreş ve futbolda Türkiye şampiyonlukları olan Kulüp.
*Sırıkla atlamayı Türkiye'ye getiren Kulüp (Ressam Namik İsmail).
*Okullarda "Beden Terbiyesi" dersleri veren Kulüp.
*Türkiye'nin en zengin tesislerine sahip Kulübü.
*Türkiye'de her branşta "Spor Okulları" açan tek Kulüp.
*Alt yapısından en çok yıldız yetiştiren Kulüp.
*Üst üste 56 maç yenilmeyen tek kulüp "Yenilmez Armada".
*Üst üste en fazla arka arkaya galip gelen takım (18 Kez).
*İki senede sadece 1 yenilgi alan tek takım.
*Resmi bir maçta 10 gol atan tek takım; 1989-90 sezonunda Beşiktaş-Adana Demirspor: 10-0 *Ali Gültekin (4), Metin Tekin (3) ve Feyyaz Uçar (3).
*Evinde 10 sene hiçbir Anadolu takımına yenilmeyen tek takım.
haftasında Gençlerbirliği'ne 2-0 yenildikten sonra, 1991-92 sezonunu yenilgisiz kapattı. *Besiktaş tam 48 hafta sonra, 1992-93 sezonunun 13. haftasında Galatasaray'a 3-1 yenildi
*Birinci futbol liginde üst üste en çok maç kazanma rekoru (1959-60 sezonu üst üste 13 maç).
*Türkiye'de bütün kuruluşlar ISO 9001: 1994'e göre belgeli olmasına rağmen, Beşiktaş *Jimnastik Kulübü ISO 9001: 2000 revizyonuna göre belgelendirilmiş ilk kuruluş. Beşiktaş *Jimnastik Kulübü, sportif branşlar yönetimi ve spor tesisleri işletimi, marka ve amblemli ürün *pazarlama ve satışı, basın, halk, üye ve taraftar iletişimi ile üyelik hizmetleri alanlarında ISO *9001: 2000 versiyonuyla Türkiye'de belgelendirilmiş ilk ve tek spor kulübü.
25 Eylül 2008 Perşembe
BJK Futbol ve Şeref Tablosu
BJK Kurucuları
Ahmet Fetgeri (Aşeni), Mehmet Ali Fetgeri (Aşeni), Osman Paşazade Mehmet Şamil (Osmanoğlu), Hüseyin Bereket, Kadızade Nazım Nazif (Ander) ve 20’ye yakın genç Beşiktaş'ın ilk kurucularıdır. Kurucuların ortak özellikleri Kafkas kökenli olmalarıdır. Ahmet ve Mehmet Ali Fetgeri kardeşler, Gürcistan tahtına kadar yükselmiş, Batum civarından göç etmiş bir soydan gelmektedirler. Mehmet Şamil ve Hüseyin Bereket, Dağıstan aslanı Şeyh Şamil’in soyundan gelmektedirler.
Atatürk ve Beşiktaş
Savaş Yıları
Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle sağ kalan sporcular semte ve Kulübe dönmeye başladı. Futbol Şubesi'nin kurucusu Şeref Bey de Romanya cephesinden geri döndü. İstanbul'da düşman işgalinin olduğu yıllarda çeşitli sıkıntılar çekildi. Daha önce bir kilisenin binasına taşınan kulüp malzemelerinin bir kısmı Rumlar'ın elinde yağma olmaktan kurtarılıp, Akaretler'de başka bir binaya nakledildi. Bir taraftan düşmanla yapılan Milli Mücadele'ye yardım edildi. Diğer taraftan da futbol takımı Şeref Bey tarafından tekrar güçlü hale getirildi.
(Fotoğraf: Fuat Balkan (uzun boylu) ve büyük kardeşi Fethi Balkan Paşa askeri üniforma ile...)
Beşiktaş ve Futbol
Kulübün faaliyetlerini hızlandırdığı ilk dönemde futbol gölgede kalmışsa da, 1910’ların sonundan itibaren kulüpteki atlet ve jimnastikçiler futbola daha fazla ilgi duyup, kendi aralarında maçlar yapmaya başladılar. O yıllarda gençliğin ilgisi futbola kaymak üzereydi ve Beşiktaş Kulübü’nün az ilerisinde Valideçeşme ve Basiret gibi iki güçlü futbol takımı kurulmuştu. 1911 Ağustos’unda Valideçeşme futbol takımının başkanı ve kurucusu olan Ahmet Şerafettin Bey (Şeref Bey) futbolcularıyla Beşiktaş Kulübü’ne katıldı. Beşiktaşlı gençlerin kurduğu futbol takımlarını tek bir çatı altında toplamayı amaç edinen Şeref Bey’in girişimleri sonucu, Basiret Kulübü de Beşiktaş’a katıldı. Bu şekilde Futbol Şubesi, resmi olarak Kulüp’te faaliyete başladı.
Resul, Rıdvan, Behzat, Doktor Sabri, Şair Kazım, Sadi (Baltalimanı), Doktor Mehmet, Asım, Şeref, Doktor Ali ve Fahri’den oluşan ilk futbol takımının malzemelerinin masraflarını da İpekçi İhsan isimli bir sporsever karşıladı. Birinci takımın yanı sıra ikinci, üçüncü, dördüncü takımlarını da kuran futbol şubesi, Kulübümüz’ün Akaretler’deki bahçesinde futbol idmanlarını hızlandırdı. Böylece futbol Beşiktaş’ta bir anda 1 numaralı spor olmaya başladı. Ancak Balkan Savaşı’nın ardından Dünya Savaşı’nın da başlamasıyla Beşiktaş’ın sporcuları cephelere koştu ve spor faaliyetleri yok denecek duruma geldi.
Kara Kartallar Efsanesi
Son iki sezonun şampiyonu Beşiktaş, 1940-41 sezonuna gençleştirilmiş ve yenilenmiş kadrosuyla girer. Haftalar ilerledikçe puan farkını açan Beşiktaş, ligde liderliğini sürdürmektedir. Bitime 5 hafta kala rakip Süleymaniye’dir. 19 Ocak 1941 Pazar günü Semih Duransoy’un hakemliğini yaptığı Şeref Stadı’ndaki maça Beşiktaş şu kadro ile çıkar: Faruk, Yavuz, İbrahim, Rıfat, Halil, Hüseyin, Şakir, Hakkı, Şükrü, Şeref, Eşref. O sezon bütün maçlarda olduğu gibi, Takımımız yine muhteşem bir oyun ortaya koyar. Maçın ikinci yarısının ortalarıdır. Beşiktaş takımı farklı önde olmasına rağmen rakip kaleye bitmek tükenmek bilmeyen hücumlar gerçekleştirmektedir. İşte o sıralarda Beşiktaş’ın akın yönü olan Şeref Stadı’nın Atatürk panosu bulunan tarafındaki tribününden bir ses yükselir: “Haydi Kara Kartallar. Hücum edin Kara Kartallar”... Şeref Stadı’nı dolduran binlerce taraftar ve maçı takip eden gazeteciler, çınlayan sesle donup kalmıştır. Son derece isabetli bir benzetmedir o anda yapılan. O sezon rakiplerini ezip geçen Beşiktaşlı futbolcuları “Kara Kartal”dan, oynadıkları futbolu “Kara Kartal gibi hücum etmek”ten başka bir şekilde tarif etmek mümkün değildir. Tribünlerden gelen sesin sahibi Mehmet Galin isimli bir balıkçıdır.
Voleci Şeref lakabıyla maruf Şeref Görkey’in voleyle attığı 3 muhteşem gol ve kaptan Hakkı’nın, Şakir’in ve Şükrü’nün birer golüyle sahadan 6-0 galip ayrılırlar.
Bu maçın ardından, Beşiktaş’ın sembolü “Kara Kartallar” olmuştur
Renklerimiz ve İlk Rozetimiz
Kuruluş
1902 sonbaharında Beşiktaş Serencebey Mahallesi'nde, o zamanın Medine Muhafızı olan Osman Paşa'nın konağının bahçesinde, 22 kişilik genç grup, haftanın bazı günlerinde toplanıp jimnastik hareketleri yapmaktaydı. Başta Osman Paşa'nın oğulları Mehmet Şamil ve Hüseyin Bereket ile mahellenin gençlerinden Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazımnazif, Cemil Feti ve Şevket Beyler’in aralarında bulunduğu gençlerin ilk ilgilendikleri spor branşları, özellikle barfiks, paralel, güreş, halter, aletli ve aletsiz jimnastikti. O sıralarda siyasi hareketler dolayısıyla her türlü toplanmadan ürkerek hafiyeler dolaştıran 2. Abdülhamit'in adamları Serencebey'deki bu toplanmaları haber alınca, spor yapan gençler bir baskınla karakola götürüldü. Bu sporcu gençlerin bir kısmının saray erkanına yakın olması, ayrıca o dönemlerde kötü gözle bakılan futbol oynamadıkları ve sadece beden hareketleri yaptıklarını belirtmeleriyle gergin durum yumuşadı. Hatta saray çevresinden Şeyhzade Abdülhalim bu sporcuları destekledi ve sık sık antrenmanları seyretmeye başladı. Ünlü boksör ve güreşçi Kenan Bey de antrenmanlara gelerek güreş ve boks hareketleri göstermeye başladı. 1903 Mart'ında ise özel bir izinle Bereket Jimnastik Kulübü kuruldu. 1908'de Meşrutiyet'in ilanıyla sportif hareketler biraz daha serbestlik kazandı. 31 Mart 1909'daki siyasi olaylardan sonra Edirne'de bulunan Fuat Balkan ve Mazhar Kazancı, Hareket Ordusu ile İstanbul'a geldi. Siyasi olaylar yatıştıktan sonra iyi bir eskrim hocası olan Fuat Balkan ile başta güreş ve halter sporlarını yapan Mazhar Kazancı, Serencebey'de jimnastik yapan gençleri bularak birlikte spor yapma fikrini kabul ettirdi. Fuat Balkan, Ihlamur'daki evinin altındaki yeri, kulüp merkezi yaptı ve Bereket Jimnastik Kulübü'nün adı Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü olarak değiştirildi. Böylece jimnastik, güreş, boks, eskrim ve atletizmin ön planda tutulduğu güçlü bir spor kulübü meydana geldi. Fuat Bey'in arkadaşları Refik ve Şerafettin Beyler de iyi birer eskrimciydi.
Bu arada Beyoğlu Mutasarrıfı Muhittin Bey'in teşvikiyle Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü, 13 Ocak 1910 tarihinde tescil edilen ilk Türk spor kulübü oldu. Semtin gençlerinin bu spor kulübüne ilgisi büyüdü ve spor yapan üyelerin sayısı bir anda 150'ye yükseldi. Kulübün merkezi de Ihlamur'dan Akaretler'de 49 numaralı binaya taşındı. Bir süre sonra bu bina da küçük gelince, yine Akaretler'de 84 numaralı binaya geçildi. Bu binanın arkasındaki bahçe de bir spor sahası haline getirildi.